top of page

Toplumsal Değerlerin Korunması ve Ahlaki Topluma Aykırı Şarkılar - Neslihan Akkuş

  • kibritfanzin
  • Dec 13, 2024
  • 2 min read

Günümüzde sanat ve medya, kişilerin duygu dünyalarını zenginleştirmenin yanı sıra toplumun değerlerine de yön verme gücüne sahiptir. Ancak bu güç, kimi zaman yozlaşmayı ve toplumsal kaide ye aykırı içerikleri de beraberinde getirebiliyor. Özellikle bazı şarkıların sözlerinde geçen cinsel içerikli ifadeler ve kadını bir meta gibi gösteren sözler, sadece bireylerin değil, aynı zamanda toplumun ahlaki yapısını da tehdit ediyor. Bu tür şarkılar, toplumdaki kadınlara yönelik algıyı şekillendirme potansiyeline sahip olduğu için, dikkatli bir şekilde ele alınmalı ve gerekirse toplumsal sorumluluk bilinciyle reddedilmelidir.


Kadın, bir anne, bir eş, bir evlat olarak yaşamın her alanında var olan ve insan neslinin temelini oluşturan bir canlıdır, fakat yalnızca pazarlama unsuru olarak yansıtan şarkılar, şiddet ve ayrımcılığın hali hazırda bozuk olan zemini, daha da bozmaktadır. Bu tür içerikler, kadının toplumdaki gerçek yerini unutturarak, onun birey olarak görülmesini engeller. Daha da kötüsü, bu şarkılar genç zihinlere zarar verir; ahlakı, sevgiyi ve saygıyı değersizleştirir.


Sanat, insanlığa hizmet etmelidir. Toplumu geliştirmek, farkındalık yaratmak ve insanlara ilham vermek gibi asil bir misyonu varken, onu yozlaşmaya aracı kılmak büyük bir sorumsuzluktur. Müzik, evrensel bir dil olarak insanları bir araya getirmeli, onların hayatlarına anlam katmalıdır. Uygun olmayan içerikte sözler ve kadını küçük düşürücü söylemlerle dolu şarkılar, bu misyonun tam aksini icraat ettirir.


Bu şarkılar eşliği ile, ne yazık ki küçük kız çocuklarını ve kadınları obje gibi gösteren videolar sosyal medyada yayılıyor. Üstelik düğün dernek tüm ailenin bir araya geldiği ortamlarda bile insanlar şarkıların sözlerine dikkat etmeden bu ritimlere uyum sağlıyor tüm fertleriyle akım videoları çekiliyor. Peki, bu durumu çocuklarınıza, eşlerinize nasıl yakıştırıyorsunuz? Sorusu kafamı kurcalıyor.


Bir yandan ahlaktan, değerlerden bahsedip diğer yandan böylesi şarkılara kapılmak, toplum olarak kendimize yabancılaştığımızın en acı göstergesi. Küçücük çocukların masumiyetini, bu tarz videolarla hiçe saymak ve onları istemeden bu çarkın bir parçası haline getirmek, geleceğimize yapılmış en büyük ihanettir. Şarkının ritmi güzel diye, sözlerinin zehrini yok sayamayız.


Bir anne ve bir kadın olarak, bu tür şarkılara karşı duyduğum rahatsızlık, yalnızca kişisel bir mesele değil, toplumsal bir çağrıdır. Çünkü her kadın, aynı zamanda bir neslin yetiştiricisidir. Geleceğin bireylerini sevgi, saygı ve ahlak temelinde yetiştirmek istiyorsak, onların maruz kaldığı içeriklere dikkat etmeliyiz. Kadını aşağılayan veya cinselliği pazarlayan şarkıların popülerleşmesine izin vermek, bu temel değerlerin zayıflamasına neden olur.


Bu noktada hem bireylere hem de yetkili mercilere büyük bir görev düşmektedir. Medya denetim mekanizmaları daha etkin çalışmalı, toplumun değerlerine aykırı içerikler engellenmelidir. Ayrıca, bizler de bu tür şarkılara karşı bilinçli bir duruş sergilemeli, tercih ve tepkilerimizle mesajımızı net bir şekilde iletmeliyiz.


Sonuç olarak, müzik bir eğlence aracı olmanın ötesinde, toplumu şekillendiren bir unsurdur. Kadını küçülten, ahlaki yapıyı zarar veren şarkılar toplumsal bir sorundur. Daha saygılı ve değerlerimize uygun bir medya kültürü oluşturmak, yalnızca bugünü değil, geleceği de etkileyecektir. Unutulmamalıdır ki, ahlaklı bir toplum, geleceği inşa ederken en güçlü dayanağımızdır.





Comentarios


bottom of page