top of page

Tavşan Kanı Ruj - Zeynep Sayan

  • kibritfanzin
  • Feb 27
  • 1 min read

17’lik Ahmet gibi çaldım karanfilleri

Beyoğlu’nda sevgilim için dövdüm çingeneleri,

Devlet sarısı bir çay demledim,

İstersen buna tavşan sidiği diyebilirim,

Büyük büyük dedem duysa çok gülerdi,

Tavşan kanı çayın sidiğe evrildiğini.

 

Sevgilim, sen şimdi,

Özenle çizilmiş kandan bozma rujunla,

Kimin yeni tıraşlanmış sakalını boyuyorsun?

Bir Venüs retrosu gecesinde,

Saat 3.45’i vurmuşken,

Kimin kadavrasına ruhunu üflüyorsun?

 

Bu şiire kan bulaşır güzelim,

Senin kırmızı rujun başka sırta bulaşırsa,

Bak, bu bir devrimdir, bir devinimdir.

Yazmakla başlarım saltanatını yıkmaya,

Kayyım atarım varlığına.

 

Hem sen nereden biliyorsun herkesin kırmızı sevdiğini?

Sana da zaten hiç yakışmaz o renk,

Kapkara gösterir inci gibi tenini.

Süslenmiş püslenmişsin, niçin?

Göremiyor mu o kadavra, içindeki güzelliği?

 

Sevgilim, sen şimdi, yani esasen her zaman,

Çıkıp gelebilirsen, atlayabilirsen tırabzanlardan,

Dağılmış rujunla ve bilhassa

Üstüne sinen o kekremsi kokunla,

Seni sırtlar götürürüm, bakma cılız durduğuma.

 

17’lik Ahmet gibi çaldım karanfilleri,

Suya koydum, kurumamıştır.

Yol üstü bir daha dövdüm çingeneleri.

Gelirken dem atmıştım, çay demini almıştır.

Her şey tavşan kanı, rujunla aynı tonda.



Comments


bottom of page