Mükemmeliyetçi Olmak Üzerine - İsmail Pişer
- kibritfanzin
- Dec 19, 2024
- 2 min read
Big Bang Theory dizisinin esas karakteri Sheldon Cooper bir bölümde şöyle diyordu: "If I could, I would, but I can't, so I shan't."
Bu kafiyeli cümlenin Türkçesi şuydu: "Yapabilseydim yapardım, ama yapamıyorum, bu yüzden yapmayacağım."
Henüz yirmili yaşlarda doktorasını bitiren ve ortalama bir Amerikalıdan çok daha akıllı olan, takıntılı, huysuz, aseksüel karakter Sheldon, aslında şunu söylemek istiyordu: "Yeteneklerimin ve sınırlarımın farkındayım. Bir şeyi layığıyla yapamayacaksam bunu baştan anlarım ve hiç yapmaya çalışmam."
Mükemmeliyetçi olmak sanırım böyle bir şey.
Sheldon gibi saygın bir üniversitede akademisyen olmasan da, mesela sıradan bir mahalle berberi olsan; bir öğle vakti dükkanına bunak bir ihtiyar gelse ve onun birkaç telcik kalmış saçlarını keserken yine de tüm marifetlerini göstersen, işte o zaman gerçek bir itibarı hak edersin.
Tabii bu özellik takdire şayan olsa da, çoğu zaman bünyeye zarar verir. Çünkü postmodern çağda, mükemmeliyetçi insanların itibar görmesi epey zordur. Sansasyonel ve popülist işler gerçek emeğin daima üç beş adım önünde olduğu için, mükemmeliyetçiler kendilerini çok yalnız hissederler.
Mükemmeliyetçi birey, sesi vasat olduğu için duş kabininde bile şarkı söylemeye utanırken, gittiği kafeteryada Sinan Akçıl'ın doğal gaz boru hattını anımsatan sesine maruz kalır.
Mükemmeliyetçi birey, yazdığı satırları beğenmeyip sürekli silerken ve kalemini acımasızca aşağılarken, çok satanlar rafında ucuz aşk aforizmalarıyla dolu berbat kitaplarla karşılaşır.
Yine de Sheldon gibi insanlar çizgilerini bozmazlar. Toplumla ateşkes yapmayı bir şekilde başarsalar da, oyunu kendi kurallarına göre oynamaya ve alkışsız motive olmaya devam ederler.
Böyle insanların kıymeti çok geç anlaşılır. Bazen de hiç anlaşılmaz.
Sheldon gibi dik duruşlu olamadığım için mükemmeliyetçilikten kaçınıyorum ben. Sıradanlığımı da umursamazlıkla örtbas etmeye çalışıyorum. Yumurta kırarken kabuk parçalarını tavaya düşürüyorum mesela ve onların iştahımı kaçırma ihtimali umurumda bile olmuyor.
An itibariyle geliştirdiğim başarı mottosunu da aşağıya bırakıyorum. Bunu hayat felsefesi hâline getirirseniz, beş vakte kadar en kötü ihtimalle bir televizyon artisti olursunuz.
“If I couldn't, I still would. Although I can't, I will.”
“Yapamıyor olsaydım yine de bir şekilde yapardım. İşin hakkını veremesem de illaki yapacağım!”

Comentários