Aziz Matta'nın Bildikleri - Cemre N. Karain
- Murad Salamov
- Nov 13, 2024
- 1 min read
Updated: Dec 2, 2024
şafaklar
güftelenmiş bir ölüm gibi çürüyor kanatlarımda
ben göçmek mevsiminde hasreti ilençliyorum
bir şâir, celladına gülümserken son fotoğrafını çektiriyor
bir çocuk yıldız düşüyor kuytusunda karanlığın
bir adam dağları ansıtıyor şakaklarında
bir kadın, var oluşmaktan yoruluyor
çünkü olmak biraz da YOKlamaktır varlığı, bilirsin
cihân içre her seyyah, kendini varlayamazdı
bunu da bilirsin
kuşkusuz o cüzzâmlı deli de bunu bilirdi
aristophanes de
ben neyi bilmediğimi bilmiyorum
günler, geceler, mevsimler sıkıyor boynumu; bilmiyorum
boynumda bir kurşun durmaksızın şiir kanırtıyor
yuhanna bunu biliyor, aziz matta da öyle
ben neden şiirin beni kanırttığını bilmiyorum
tanrı mıyım ölü mü
yaratkan mıyım yıkan mı
varlayan mıyım ölümü hiçleyen mi
bil
mi
yor
um
sen anlat bana ey buğulu camlar ardındaki rüzgâr gülü
anlat da titresin göğsümde sancılanıp duran dağlar
dağ, dağ olduğunu bilsin; bir kimliğe kavuşsun
anlat bana yeniden ezgilensin yıldızlar
ve şafaklar
güftelenmiş bir ölüm gibi çürümesin kanatlarımda
anlat da yorulmasın çığlıklanmaktan isyanlar
kasım, ’23 – istanbul

Comments